Türkiye’de Meydana Gelen Yıkıcı Depremler
Türkiye Tarihindeki Yıkıcı Depremler!
Türkiye, deprem kuşağı üzerinde bulunması nedeniyle sıklıkla yıkıcı depremler ile karşı karşıya kalmaktadır. Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) ile Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü verilerine göre son yüz yılda Türkiye’de gerçekleşen 16 deprem büyüklüğü 7 ve üzerinde olan sarsıntılardan birkaçı şunlardır:
Son Yüzyılın En Büyük Depremleri
- 7 Mayıs 1930’da Hakkari-İran sınırında meydana gelen 7,6 büyüklüğündeki deprem. Türkiye tarafındaki 80 köyün tamamen yıkılmasına, 2 bin 514 kişinin hayatını kaybetmesine ve yaklaşık 3 bin binanın hasar görmesine neden oldu.
- 27 Aralık 1939’da Erzincan’da meydana gelen 7,9 büyüklüğündeki deprem. Dünya genelinde yaşanan en büyük depremlerden biri olarak kaydedilmiştir. Depremde yaklaşık 33 bin kişi hayatını kaybetmiştir. 100 bin kişi yaralanmış ve 116 binden fazla bina yıkılmıştır.
- 20 Aralık 1942’de Tokat Erbaa’da gerçekleşen 7 büyüklüğündeki depremde 3 bin kişi hayatını kaybetmiştir. 32 bin bina hasar görmüştür.
- 27 Kasım 1943’te Samsun’un Ladik ilçesi yakınlarında 7,2 büyüklüğündeki deprem meydana gelmiştir. Depremde 4 bin kişi yaşamını yitirmiştir. 40 bin bina hasar görmüştür.
- 1 Şubat 1944’te Bolu’nun Gerede ilçesinde 7,2 büyüklüğündeki depremde ise 3 bin 959 kişi hayatını kaybetmiştir. 20 bin 865 bina hasar görmüştür.
- 18 Mart 1953’te Çanakkale’nin ilçesi Yenice’de meydana gelen depremde 265 kişi hayatını kaybetmiştir. 6750 bina hasar görmüştür.
- 25 Nisan 1957’de Muğla’nın Fethiye ilçesinde 7,1 büyüklüğündeki depremde ise 67 kişi hayatını kaybetmiştir. 3200 bina hasar görmüştür. Bu depremden 7 saat önce yaşanan bir başka deprem nedeniyle Fethiyeliler’in geceyi sokakta geçirmeleri daha fazla can kaybı yaşanmasını önlemiştir.
- 6 Ekim 1964’te Balıkesir’e bağlı Manyas’ta yaşanan 7 büyüklüğündeki depremde 23 kişi hayatını kaybetmiştir. 5 bin 398 bina hasar görmüştür.
- 28 Mart 1970’te Gediz yöresinde meydana gelen 7,2 büyüklüğündeki depremde 1086 kişi hayatını kaybetmiştir. 20 bin bina hasar görmüştür.
- 17 Ağustos 1999’da Kocaeli’nin Gölcük ilçesinde gerçekleşmiştir. 7,4 büyüklüğündeki deprem, Türkiye’nin tarihindeki en yıkıcı depremlerden biri olmuştur. Depremde 18 bin 373 kişi hayatını kaybetmiş, 25 bine yakın kişi yaralanmıştır. Yaklaşık 45 saniye süren depremde Kocaeli, Gölcük, Düzce, Sakarya, İstanbul ve Yalova’da büyük kayıplar yaşanmıştır.
- 17 Ağustos Marmara Depremi’nin üzerinden henüz 87 gün geçmeden, 12 Kasım 1999’da Düzce’de 7,2 büyüklüğünde bir deprem daha yaşanmıştır. Depremde 845 kişi hayatını kaybetmiş, 4 bin 948 kişi yaralanmıştır.
Yıkıcı Depremlerin En Büyüğü: Binlerce Can Kaybı!
- En son olarak, 6 Şubat 2023’te Kahramanmaraş’ın Pazarcık ilçesinde 7,7 büyüklüğünde bir deprem meydana gelmiştir. Deprem, Gaziantep, Şanlıurfa, Diyarbakır, Adana, Adıyaman, Osmaniye, Hatay, Kilis, Malatya ve Elazığ gibi şehirlerde de yıkıma yol açmıştır. Yaklaşık 9 saat sonra ise merkezi Elbistan ilçesi olan 7,6 büyüklüğünde bir deprem daha yaşanmıştır. Yıkıcı depremler de binlerce insan hayatını kaybetmiştir. Arama-kurtarma ve enkaz kaldırma çalışmaları ise hala devam etmektedir.
Türkiye, tarihi boyunca birçok yıkıcı depremle karşı karşıya kalmıştır. Ancak son yıllarda alınan önlemler sayesinde deprem öncesinde hazırlık ve deprem sonrasında müdahale konusunda daha etkin bir hale gelinmiştir. Özellikle AFAD ve Kandilli Rasathanesi gibi kurumlar, depremle ilgili süreçlerde etkin bir şekilde görev yapmaktadırlar.
Deprem gibi doğal afetlerin önlenmesi mümkün olmamakla birlikte, alınacak tedbirlerle can ve mal kaybının minimize edilmesi mümkündür. Özellikle deprem riskinin yüksek olduğu bölgelerde binaların depreme dayanıklı hale getirilmesi, afet öncesi ve sonrası planlamaların yapılması, acil durum ekiplerinin hazırlıklı olması, halkın afet bilinciyle donatılması gibi tedbirler alınmalıdır.
Ayrıca, depremlerin zararlarına karşı sigorta poliçeleri de alınarak hasarların karşılanması sağlanabilir. Bu sayede, insanların deprem gibi doğal afetler karşısında ekonomik açıdan da korunmaları mümkün olacaktır.
Özetle; Türkiye deprem riskinin yüksek olduğu bir ülkedir ve tarihi boyunca birçok yıkıcı depremler yaşanmıştır. Ancak, alınacak tedbirler ve halkın afet bilinciyle donatılmasıyla olası zararlar minimize edilebilir. Deprem gibi doğal afetlere karşı hazırlıklı olması ve alınacak önlemlere uyması büyük önem taşımaktadır.